BECAUSE OF THE WHEATHER CONDITION
TOP
Hotel Desk, Yolcu Hizmetleri

“GREYFURT SUYU OLMADAN OLMAZ”

Sabahın dördünde sıcak yatağınızı terk etmekte zorlanırken, sabahın beşinde havalimanının ışıklarıyla kamaşan gözleriniz, sabahın altısında işlemlerini yaptığınız, konuştuğunuz yolcular, sabahın yedisinde hazırlanan kahvaltıyla randevunuz… İşte esas beklediğiniz an gelmiştir. Sanki yaptığınız tüm çalışmalar, sadece bir şeyler yemek içindir.

Havalimanında kahvaltılarımız hep çok güzeldir; ama bazı zamanlar hem güzel hem de çok özeldir. Hatta o kadar özeldir ki, greyfurtu taze sıkılmış içmek için, meyve sıkacağı ve greyfurtu ofise getirirdik. Bu güzel kahvaltı anlarında en güzel şey de kahvaltı yapmaktan çok hazırlaması olurdu. Birimiz yiyecekleri hazırlar, birimiz markete gider, birimiz greyfurt suyunu sıkardı. Greyfurt suyunun sıkılma aşaması da hep kahkahalı olurdu.

“Şuan İstanbul Atatürk Havalimanı’nda Hotel Desk birimindeyiz. Uluslararası bir şirket olan Türk Hava Yolları’nın transit yolcularına otel sağlayan, onlara hizmet eden çalışanlarıyız. Deske gelen yolcu Osaka’dan geldiğini, akşam saatlerinde Tebriz’e gideceğini söylüyor. Dünyanın bir ucundan bir ucuna… Peki, yolcu otele giderken biz ne yapıyoruz? Uluslararası hizmet sağlayan bir departmanda kahvaltı için greyfurt suyumuzu sıkıyoruz.”

Bu inanılmayacak bir şeydi. Havalimanında yoğun geçen vardiyalarda değil greyfurt suyu içmek, kahvaltı etmek bile zordu. Belki de bu yüzden, mümkün olmayanı başardığımız için çok mutluyduk. Bu kahvaltıları yapabildiğimiz için çalıştığımız departmanı daha çok sevdiğimizi biliyorduk. Yoğunluğu yönetebilmek, kahvaltımızı yapabilmek, greyfurt suyunu içebilmek kolay değildi. Diğer bölümlerde çalışanlar belki kahvaltı bile yapamazken, biz bunu başarmıştık.

Greyfurt suyu bizim için güzel günün sembolü olmuştu. Keyifli günlerimizin, mutluluğumuzun, yolculara yansıyan o enerjimizin, paylaşma duygumuzun en önemli sebebiydi. Çalışmaya devam ettiğimiz sürece havalimanında koşturmacanın hiçbir zaman bitmeyeceğini biliyorduk. Sektörün sürekli gelişiyor olması, sayıları artan seferler, her gün bir öncekinden daha çok yolcu ile konuşmamız, sonu gelmeyecek bir çalışma içinde olduğumuzu gösteriyordu. Ama biz mutluyduk. Türk Hava Yolları yolcularına hizmet ederken, başka hiçbir yerde yapamayacağımız bir şekilde greyfurtu sıkıyor, suyunu içiyorduk.

Ofise gelen bazı yöneticiler yaptığımız bu kahvaltılarla ne kadar mutlu olduğumuzu görüyordu. Tabi sebebinin greyfurt suyu olduğunu bilmiyorlardı. Şimdi bu yaptığımızı öğrenenler de belki sinirlenecek, belki gülümseyecek. Ama biz greyfurt suyunu içtiğimiz için, kahvaltımızı yapabildiğimiz için, bu kahvaltılarda arkadaşlarımızla bir araya gelip paylaştığımız için mutluyduk. Bu mutluluğun da en çok müşteri için anlamlı olduğunun bilincindeydik. Biz mutluysak yolcu da mutluydu.

«

»

Bir Cevap Yazın