BECAUSE OF THE WHEATHER CONDITION
TOP

Hava Kuvvetleri Müze Komutanı Yarbay İsmail Dindar

2014 yılında İstanbul Havacılık Müzesi’nde Hava Kuvvetleri Müze Komutanı olarak çalışmalarına başlayan Yarbay İsmail Dindar ile İstanbul Havacılık Müzesi’nde buluştuk. İsmail Bey’in titiz çalışmaları ile Yenilenen İstanbul Havacılık Müzesi’ni ve müze ile ilgili geleceğe yönelik projelerini konuştuk.

09.06.2017

Merhaba, bize biraz kendinizden bahsedebilir misiniz?

1973 yılında İstanbul’da doğdum. Avcılar Endüstri Meslek Lisesi Elektronik Bölümünden mezun olduktan sonra Hava Teknik Okullar Komutanlığına girdim. 1991 yılında “Astsubay Jet Motor Makinisti” ünvanıyla mezun oldum ve 6’ncı Ana Jet Üs Komutanlığına tayin oldum. Buradaki görevim devam ederken akademik eğitimime Marmara Üniversitesi İİBF’de İktisat Bölümünde başladım. Sonra sırasıyla Gebze Yüksek Teknoloji Enstitüsü Sosyal Bilimler Enstitüsünde “Strateji Bilimi Yüksek Lisansı” programından “21. Yüzyılda Savunma ve Savunma Sanayisinin Değişken Karakteristiği” konulu tez ile ve Beykent Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü “Eğitim Yönetimi ve Denetimi Yüksek Lisans” programından da “Bilim Merkezleri ve İnformal Bilim Eğitimi” konulu proje ile mezun oldum. 1999 yılı ise mesleki kariyerim açısından bir dönüm noktası oldu. “Muvazzaf Subay” sınavlarını geçerek Teğmen rütbesiyle Hava Kuvvetleri’de yeni bir rütbe ve sınıfta mesleki kariyerimi sürdürmeye başladım. Sırasıyla Bursa, İstanbul, Malatya ve İzmir’de bulunan Hava Kuvvetleri birliklerinde görev yaptıktan sonra 2014 yılında İstanbul Hava Kuvvetleri Müzesine tayin oldum.

Müzedeki çalışmalara nasıl başladınız?

Müzedeki görevime başladığımda aklımda çok proje vardı. Bu projeleri hayata geçirmek için sabırsızlanıyordum. Ama öncelikle ülkemizde müzeler ile ilgili var olan bir algıyı yok etmem gerekiyordu. Özellikle tarihi eserlerin sergilendiği müzelerde, müze yönetimi dendiği zaman algılanan şey, eserlerin sergilenmesi, korunması ve yönetiminin sürdürülmesidir. Ancak bu aynı zamanda bir bilim ve teknoloji müzesi olan havacılık müzesi için yeterli değildi. Çağdaş ve bilimsel bir “Havacılık Müzesi” geçmişin izlerini taşıdığı kadar, havacılıkta bugün yaşanan gelişmeleri de yansıtmalı ve havacılığın geleceğine de ilham vermelidir. Bu nedenle; sergilenen eserlerin yanında, hızla gelişen havacılık sektörüne daha fazla katkı yapmak gerekiyor. Teknoloji çağında yapabileceklerimizin en iyisini yapmak, ziyaretçi odaklı ve interaktif çalışmalara imza atmak gerekiyor. Bu müzedeki görevime bu düşüncelerimle başladım.

Teknoloji çağında havacılık müzesi için aklınızda hangi interaktif çalışmalar vardı?

Havacılık sektörü hızla gelişirken, teknoloji ve bilim ilerlerken, İstanbul Havacılık Müzesi ile ilgili aklımda birçok proje vardı. Müze binasının yenilenmesi, hemen yanımızdaki arsada yer alan Türkiye’nin ilk havaalanı olan yerde havacılık ve uzay çalışmaları hakkında büyük bir “Havacılık ve Uzay Bilim Merkezi ve Müzesi” binasının yapılması, düzenlenmesi ve ziyarete açılması, özellikle uzay hakkında bilgilendirme yapmak amacıyla “Planetaryum” yapılması, ziyaretçilere uçuş keyfini hissettirecek “Uçak Simülatör Merkezi”nin kurulması, uçak tanıtımlarının dijital ortamda yapılması; yani uçakların sadece boyutu ağırlığı vb. fiziki özellikleri değil, hikâyelerinin anlatılması, IMAX sineması aklıma ilk gelen çalışmalar arasında. Tabi en önemli hedefim havacılık sektöründe çalışanların, çalışmak isteyenlerin, havacılığa meraklı kişilerin bu müzeyi aktif olarak kullanabilecekleri yer haline getirmektir.

Bu çalışmaları hayata geçirebildiniz mi? Ya da bu çalışmalar ile ilgili süreçten bahsedebilir misiniz?

2010 yılında Kültür ve Turizm Bakanlığı Anıtlar Kurulu tarafından tescil edilmiş ve Türkiye’nin ilk havaalanı olan uçuş kulesi ve iki tarihi hangar binaları karşısına Hava Kuvvetleri Komutanlığının yüz yıllık geçmişini temsilen “Yüzüncü Yıl Anıtı” inşa edildi. Yeni müze projesinin de havacılığın doğduğu yer ve anıtın arasında 90.000 metrekarelik alan üzerine yapılmasına karar verildi.

Biz de bu hedefe katkı sağlayacak bir adım olarak Bahçeşehir Üniversitesi Mimarlık Fakültesi ile çalışmalar yürüttük. Mimarlık Fakültesi son sınıf öğrencilerine “Yeni Müze Projesi” ödev olarak verildi. 90.000 metre kare alanda yeni müzeyi nasıl yapabiliriz sorusuyla çok güzel çalışmalar ortaya çıktı. Hatta ismi Anas Mahlı olan Suriyeli bir öğrenci, yaptığı havacılık müzesi çalışması ile “Archiprix – Türkiye 2015 Mimarlık Öğrencileri Bitirme Projesi Ulusal Yarışması”na katılmış ve 33 üniversitenin katıldığı, 173 projenin yer aldığı yarışmada birincilik ödülünü kazanmıştır.

İstanbul Hava Kuvvetleri Müzesi olarak “Yeni Müze” projesini hayata geçirmek için biraz zamana ve maddi desteğe ihtiyacımız olacaktı. Ancak bu projeyi hedeflerken hangi yenilikleri yapmaya devam edebiliriz diye çalışmalarımızı sürdürdük. Bu kez yine Bahçeşehir Üniversitesi İç Mimarlık Fakültesi öğrencilerine bir ödev verildi. Mevcut olan İstanbul Havacılık Müzesi bina ve arazisi hiç değişmeden içeride hangi çalışmaları yapılabilir diye çalışmaya başladılar. Öğrencilerin birbirinden farklı ve güzel çalışmaları mevcut müzemizde yapabileceğimiz değişim ve dönüşüm projeleri için bize yeni ilhamlar verdi. Tabi yapılan her çalışmada ciddi maliyetler söz konusu.

Buna rağmen çalışmalarınıza ara vermediniz, sanırım.

Öncelikle müze binasının tadilatına başladık, çatılar yenilendi, iç ve dış cepheler boyandı, bazı alanların zeminleri yenilendi, müze deposu organik ve inorganik depo olarak ayrıldı, kütüphane ve arşiv deposu yeni yerine taşındı, depo ve kütüphane için yeni raf ve çekmeceli dolap sistemleri kuruldu, müze dış alan uçak sergilerinin emniyet bariyerleri, alt zemini ve çevre fens telleri yenilendi. Müze gişesi, müze binası giriş holü, sinema yeniden düzenlenerek hizmete açıldı. Tüm bu çalışmaları merkezi bütçeden aldığımız kaynaklarla gerçekleştirdik.

Ancak tüm bu yeniden düzenleme çalışmaları sadece yeni projelerimizi hayata geçirmemiz için zorunlu olarak yapılması gereken alt yapı çalışmalarından ibaretti ve tüm maddi kaynaklarımızı tüketmiştik. Yeni projeler için yeni kaynaklar bulmalıydık. Bu arayış bizi İstanbul Kalkınma Ajansının çağrılarına yönlendirdi. Ajansın çağrısına HHO proje liderliğinde, İBB ve İl Milli Eğitim Müdürlüğünü ortaklığında “Havacılık ve Uzay Gelecek Merkezi” projesiyle başvuruda bulunduk ve projemiz İSTKA Yönetim Kurulu tarafından başarılı bulundu ve mali destek sağlanmasına karar verildi.

Bu kapsamda sağlanan mali destekle; Havacılık müzeleri konusunda Avrupa’ya göre daha önde olan Amerika Birleşik Devletleri’ndeki havacılık müzelerini gezdik ve araştırdık. NASA’daki eğitim departmanı ile görüştük. Çünkü yapacağımız projenin içerisinde havacılık ve uzay odaklı bir sistem tasarlamak, atölye çalışmaları yapmak istiyoruz.  Amerika’da yaptığımız bu teknik çalışma sonrasında biz neler yapabiliriz sorusunu cevapladık. Türkiye’ye dönüşümüzle de çalışmalarımıza başladık.

İstanbul Havacılık Müzesi’ndeki yenilikler neler oldu?

Bu proje ile İstanbul’da bulunan ilk ve tek Havacılık Müzesinde, havacılık tarihi, meslekleri ve sporlarını bilgi tabanlı yenilikçi uygulamalarla ziyaretçilere sunmak, öğrencilere yönelik tematik atölye ve etkinliklerle havacılık ve uzay konularında merak, ilgi ve motivasyonu arttırarak, gelecekte daha fazla ihtiyaç duyacağımız STE(A)M (Bilim, Teknoloji, Mühendislik, Sanat ve Matematik) alanlarına yönlendirmeyi amaçladık.

20.000 eser, 30.000 fotoğraf ve 60.000 sayfanın dijitalleştirilmesini gerçekleştirdik. Türkiye’de Havacılık Uzay tarihinin gelişimi ile ilgili projemizin tanıtımlarına başladık. Havacılık alanında farklı meslekler, farklı havacılık sporları var; bunları tanıtmaya çalıştık. Müze olarak eğitim ve atölye uygulamalarına, uçuş keyfinin hissettirilmesine önem verdik.

Müzede yenilenen bölümler, gerek verdiği bilgiler yönünden, gerek teknoloji kullanma yönünden herkesi etkileyecektir. Projenin bundan sonraki süreci nasıl olacak?

Bu projenin Havacılık Müzemizin görünürlüğüne ve beğenisine olumlu katkılar sağlayacağı, kısıtlı imkan ve desteklerle gerçekleştirilen bu projenin müzemizin geleceği için “ilk adım” ve “değişimin dönüm noktası” niteliği taşıdığını düşünüyorum. Bu nedenle; Havacılık ve Uzay Gelecek Merkezinin özellikle havacılık ve uzay alanlarında çalışan kamu/özel sektör çalışanlarına, sektördeki STK ve meslek kuruluşlarına, üniversite ve tüm Milli Eğitim kurumlarına  duyurulmasının projenin geleceği ve dolayısıyla orta gelir tuzağındaki ülkemizin yüksek teknoloji ve yüksek katma değerli sektörlerin başında yer alan Havacılık ve Uzay alanlarına yönlendirilmesinde çok önemli katkılar sağlayacağını değerlendiriyorum.

HAVACILIK VE UZAY GELECEK MERKEZİ

Havacılık ve Uzay Tarihi Salonu

Dijital dokunmatik ekranlar üzerinde zaman şeridi arayüzü ile Havacılık ve Uzay tarihindeki dönüm noktalarını, önemli olay ve kişileri kronolojik olarak sunan interaktif mekandır.

Havacılık Sporları Salonu

Led ekranlar ve doğrusal ses sistemleri ile havacılık hobi ve sporlarını gösteren dijital interaktif bir mekândır. Havacılık sporlarımızı tanıtmak, bu sporların gelişimine katkı sağlamak amaçlanmıştır.

Atölye ve Etkinlikler Salonu

Havacılık ve Uzay odaklı STE(A)M alanlarına özendirici atölye ve etkinliklerin tematik ortamda gerçekleştirildiği mekândır. Duvarlara yaptığımız küçük uçak pencereleri modeli ile gerçek gökyüzü ve uzay fotoğraflarını kullandık. Salonun tavanındaki resimde yine gökyüzünü ve uzayı resmeden bir çalışma ile havacılık müzemizin yeni amblemi olan mavi renk üzerinde beyaz ay yıldız yer almaktadır.

Havacılık ve Uzay Meslekleri Salonu

Dijital projeksiyonlar ile 270 derece görüş açılı çevresel ses sistemi ile desteklenen Askeri ve Sivil Havacılık Mesleklerini ve uzayı tanımlayan mekândır.

Havacılık ve Uzay Meslekleri Salonunun nasıl olduğuna dair küçük bir video çektim. Salonda yayınlanan videoyu izlemek için İstanbul Havacılık Müzesi’ne bekleriz.