Havalimanında vardiyalı çalıştığım için kendimi hep şanslı hissettim. Gece çalışıp gündüz evde olmak hoşuma gidiyordu; ama işin güzel yanı ikili vardiya sisteminde (2 sabah – 2 akşam – 2 gece) ve vardiya geçişlerinde bol vaktimin olmasıydı. Bu vakitlerde yapmak istediğim her şeyi rahatlıkla yapıyor, istediğim etkinliklere katılabiliyordum. Belki de bu yüzden yazı yazma tutkumu senaryo yazma konusunda geliştirmeye karar vermiş ve vardiya sistemini kullanarak etkinliklere katılmaya başlamıştım. Katıldığım ilk etkinliklerden biri Boğaziçi Üniversitesi Mithat Alam Film Merkezi’ nde düzenlenen “Yaratıcı Senaryo Yazımı” seminerleriydi.
Joseph Campbell’ın Kahramanın Sonsuz Yolculuğu adlı kitabı üzerinden edindiğimiz teorik bilgiler, Karayip Korsanları’nda Jack Sparrow’un denizlerdeki serüveni, Truman Show’da Truman’ın sonsuz hayalleri ve gerçek hayata olan yolculuğu, Dövüş Kulübü’nde iki karakterin yollarının kesişmesi, karakter betimlemeleri, şaşırtıcı sonları… Türk sinemasında önemli katkıları olan Yılmaz Güney ve Şerif Gönen’in 1981 yapımı Yol filmi, büyük emeklerle çekilmiş kar sahneleri; etkileyici, sarsıcı, şaşırtıcı, beklenmedik sonları… Onları izlerken, bazen bir izleyici, bazen bir senarist, bazen de yönetmen oluyorduk. Filmleri izlemek, betimlemek ve öğrenmek, Mehmet İnan Hoca’mızın anlatımıyla bizi hayallere sürüklüyordu. Bu hayallerle birlikte havalimanında karşılaştığım yolcuları izlemeye ve betimlemeye başladım. Birbirine kavuşan aileleri, öpüşen sevgilileri, sürekli fotoğraf çeken gençleri, uçaklarına yetişmek için koşturan insanları ve daha birçok kişiyi… Şanslıydım; çünkü dünyanın birçok yerinden gelen yolcularla tanışıyor, kıyafetlerine, aksanlarına, yapacakları yolculuklara dair sohbet edebiliyor, merak ettiklerimi sorabiliyordum.
Bir ay süren seminerler sonrasında havalimanında karşılaştığım yolcular üzerinde sürekli karakter analizleri yaparak, sürekli yazarak kendimi geliştirmeye çalıştım. Yazdıklarımı mail yoluyla paylaştığım Mehmet Hoca’m da yorumlarıyla çalışmalarıma olan katkılarını sürdürdü. Hep daha ileriye, daha iyiye ulaşmak için; izlediğimiz filmler, yaptığımız sohbetler, sürekli karaladığımız, tekrar tekrar izlemekten zevk aldığımız güzel filmler…
“Olur ya sizi göremem, şimdiden: iyi günler, iyi akşamlar ve iyi geceler.”
Truman Burbank
“Korsan kuralı; geride kalan her kimse arkada bırakılır.”
Jack Sparrow
Eylül 2011 – Ekim 2011 Mithat Alam Film Merkezi
Bir Cevap Yazın