BECAUSE OF THE WHEATHER CONDITION
TOP
Etkinlikler

“Havacılık Tutkunları: Türk Hava Kurumu İnönü Havacılık Eğitim Merkezi Gezisi”

İnsanları bir araya getiren duygular ve düşünceler, ortak ilgi alanları, ortak bağlar; her dakikanın mükemmel  yaşandığı gezilerden birinde buluşmamızı sağladı. Havacılığa meraklı, uçaklara ve uçuşa meraklı, sporu seven, gezmeyi, farklı kültürler tanımayı, öğrenmeyi yaşama sebebi sayan bizleri; mesleğin değerli hocaları ve üstatları ile buluşturdu. Avcılar Gençlik Merkezi model uçak eğitimi öğrencileri olarak, havacılık eğitmeni İbrahim Önsoy Hoca’mızın önderliğinde, Eskişehir İnönü Türk Hava Kurumu Eğitim Merkezi’ne ziyaret gerçekleştirdik. Türkiye Cumhuriyeti Gençlik ve Spor Bakanlığı sponsorluğu ile gerçekleşen gezimiz 27 – 29 haziran tarihlerinde toplam üç gün sürdü.

Otuz kişilik bir grup olarak İstanbul’dan saat 09:00 civarlarında otobüs ile hareket ederek, saat 15:30 civarlarında Eskişehir’de İnönü Türk Hava Kurumu Eğitim Merkezi’ne ulaştık. Yolculuğumuz, yapılan sohbetler, eğlenceler ve gençlerin bitmek bilmeyen enerjileri ile çok güzel geçti. Eğitim merkezine geldiğimizde küçük gruplar halinde arkadaşlarımızı bulmuştuk. Yeni arkadaşlarımızla birlikte kalacağımız lojmanlarda odalarımıza yerleştikten hemen sonra konferans salonunda bizler için yapılan tanıtıma katıldık.

Türk Hava Kurumu İnönü Havacılık Eğitim Merkezi Yamaç Paraşütü Öğretmeni Mevlüt Hoyraz tarafından yapılan konuşmada, Türk Hava Kurumu, kurumun Türkiye’deki tesisleri, İnönü’de verilen eğitimler anlatıldı. Türk Hava Kurumu İnönü Havacılık Eğitim Merkezi detaylı bir şekilde anlatılarak, merkez hakkında kurallar aktarıldı. Bu kurallarda en önemli şey, Mevlüt Hoca’mızın duygu ve düşünceleriydi; “Kurallara pek önem vermem, ama kurallar olmalıdır.” 

Gezideki en büyük talihsizliğimiz havanın güneşli olmasına rağmen yağmurlu ve rüzgarlı olmasıydı. Çünkü bu durum önümüzdeki iki gün boyunca yapacağımız uçuşlara engel olabilirdi. Bu konuda biraz huzursuz olsak da, umudumuzu hiç kaybetmedik. Günün geri kalan zamanında eğitim merkezini gezdik ve arkadaşlarımızla sohbet ettik.

İkinci gün havanın güzel olması, uçuş yapabileceğimiz umudunu arttırdı. Ancak konu ile ilgili detaylı bilgiyi en önemli kişiden almak için harekete geçtik. Eskişehir İnönü Havacılık Eğitim Merkezi Başkan Vekili Murat Bayçora ile görüştük. Öğretmen pilot olan Murat Hoca, Türk Hava Kurumu ve İnönü Havacılık Eğitim Merkezi hakkında bilgiler verdi. Hava muhalefeti sebebiyle planör ile uçuş yapamayacağımızı öğrendiğimizde üzülsek de, kendisinin samimi sohbeti ile neşemiz yerine geldi.

Türk Hava Kurumu İnönü Eğitim Merkezi’nde uçuş öğretmeni Emre Yasdıman eşliğinde geçirdiğimiz dakikalar, belki de hepimiz için en güzeliydi. Çünkü Türk Hava Kurumu’ndaki gün boyu süren gezimizde bize eşlik etmişti.  Planör hakkında bilgi edinmeye geldiğimizde, uçakları ziyaret edip, planör uçuşu, Türk Hava Kurumu’nda planör eğitimi hakkında bilgiler edindik. Emre Hoca, uçuş yapamayacağımız halde planörü öğrencilerle birlikte hangardan çıkardı.

Hayatlarında ilk kez bir planörü yakından gören öğrenciler, ilk kez dokunan öğrenciler mutluydu. Emre Hoca bir planörün nasıl kullanıldığını kısaca gösterdikten sonra, planöre binen ve fotoğraf çektiren arkadaşlarımız oldu. Herkes Emre Hoca’nın çocukluğundan beri havacılığın içerisinde olması bizi etkilemişti. Türk Hava Kurumu’na olan vefası ise belki de onu kendimize en yakın hissettiğimiz andı.

Gezimize Model Uçak Öğretmeni Oktay Ünlü ve onun ders alan öğrencilerini ziyaret ederek devam ettik. Çeşitli model uçakların yapımını izlerken, Oktay Hoca’mızdan model uçak ve Türk Hava Kurumu’ndaki model uçak eğitimi hakkında bilgi aldık. Grubumuzdaki model uçak eğitimi alan öğrenciler ile tek tek ilgilendi. Kuruma geldiğimiz ilk günden beri karşılaştığımız, sohbet ettiğimiz Oktay Hoca, samimi sohbetiyle hepimizi daha ilk günden kucakladı.

Bir diğer model uçak öğretmeni Fatih Düzenci model uçakları tek tek tanıttı. Öğrencilerin ilgiyle dinlediği, bilgiler edindiği model uçaklar, aslında çalıştırıldığında bambaşkaydı. Fatih Hoca bir model uçağı bahçeye çıkararak çalıştırdı. Uçağın çıkardığı ses sanki kulağımızı sağır edecek gibi çok fazlaydı ve ilk kez böyle bir şeye şahit olmanın heyecanını yaşadık. Buna ilave olarak drone hakkında detaylı bilgileri de aldık; verilen eğitimler, sertifikalar…

Her dakikanın güzel geçtiği Türk Hava Kurumu İnönü Havacılık Eğitim Merkezi’nde olmaktan memnunduk. Uçuş yapamamış olsak da heyecanımız vardı ve eğer uçuş olsaydı nasıl bir heyecan olurdu, tahmin edemiyorduk. Öğretmenlerle tanışmış, sohbetler etmiş, ilişkilerimizi geliştirmiştik. Artık etrafımızdaki kişilere bakış açımız değişmiş, kendimizi evimizde hissetmiştik. Bu durum akşam üzeri daha farklı bir duyguya bürünmüştü. Dakikalar geçtikçe, paylaşılanlar biriktikçe kendimizi evimizde hissetmiştik. Türk Hava Kurumu evimiz olmuştu.

Hava koşulları sebebiyle uçuş yapamadığımız İnönü’de, uçuşa ayırdığımız vakti Eskişehir’e giderek geçirdik. Tüm grup otobüsümüze binerek Eskişehir’e gittik. Kimimiz Porsuk Çayı’nı ziyaret etti, kimimiz Sazova Parkı’nı, kimimiz Odunpazarı’ndaki tarihi evleri… Eskişehir’de gezmek, yeni yerler keşfetmek hepimiz için çok güzeldi. Günün sonu ise belki de en güzeliydi. Türk Hava Kurumu İnönü Havacılık Eğitim Merkezi’nde bulunan dere kenarındaki masalarda oturmuş, öğretmenlerle sohbet etmiş, kimi masa tenisi, kimisi santraç oynamıştı. Akşam saatlerinde temiz havada oturmuş, birlikte vakit geçirmiş, eğlenmiştik.

Türk Hava Kurumu İnönü Havacılık Eğitim Merkezi’nde dolu dolu geçen iki günün ardından Ankara’ya seyahat etmek daha anlamlı hale gelmişti. Tanıştığımız insanlar, öğrendiklerimiz, kendi hayatımıza kattığımız değerler ve düşünceler, her şey çok güzeldi. Eskişehir’den Ankara’ya yaptığımız yolculukta ilk durağımız Ankara Türk Hava Kurumu Müzesi oldu. Bu müzede bizi heyecanlandıran çok şey vardı; ancak en önemlisi müzedeki kuleden paraşüt ile atlamaktı. Rüzgarın paraşüt ile atlamamıza izin verip vermeyeceğini düşünürken, sonuca hiç şaşırmamıştık. Rüzgar sebebiyle paraşüt atlayışı başka sefere ertelenmişti.

Paraşüt atlayışını yapamadığımız Türk Hava Kurumu Müzesi’nde gezimizi yaptık. Dışarıdaki uçakları ziyaret edip, fotoğraflar çektik. Müze içerisindeki uçakları, fotoğrafları inceledik ve havacılık tarihine dair yazıları okuduk. Türk Hava Kurumu Müzesi sonrasında Türk Hava Kurumu Genel Müdürlüğü’nü ziyaret ettik. Müdürlük tarafından ikram edilen öğle yemeği sonrasında Anıtkabir’e gittik.

Ankara’da Anıtkabir, gezimizin son durağıydı ve belki de en anlamlısı… İçimizdeki heyecan, son durağımızın sürekli Anıtkabir olduğunu vurguladığımız her an artmıştı. Ama yaşadığımız hüzün, duygu yoğunluğunu, üzüntü, sevinç, mutluluk, hepsi Anıtkabir’e girdiğimizde yaşanmıştı. Her şey heyecanla başlamış, yine heyecanla bitmişti.

Anıtkabir’de askerlerin nöbet değişimini izleyerek gezimize başladık. İçimizi ürperten, tüylerimizi diken diken eden nöbet değişimini izlemek heyecanlıydı. Anıtkabir’de yetkililere haber verilen grubumuz için Mihmandar eşliğinde gezimize başladık. Anıtkabir’de aslanlı yoldan başlayarak, atımız Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk’ün kabrine gittik. İnsanların yoğun duygular yaşadığı, ağladığı bu bölümde, aklımızdan geçen tek şey vardı. Bir gezi ancak bu kadar anlamlı ve güzel bitebilirdi.

Anıtkabir ziyaretimizin ardından vakit geçmeden İstanbul’a gitmek için yola çıktık. Yol boyunca edinilen sohbetler, gençler arasında oynanan oyunlar, kahkahalar o kadar fazlaydı ki, bu gezimiz hepimiz için keyifli geçmişti. Gördüğüm yerler, tanıştığım insanlar, edindiğim arkadaşlar ve dostluklar için Ali İbrahim Önsoy Hoca’mıza ne kadar teşekkür etsek azdır. Kendi çabalarıyla gerçekleştirdiğini, gerekli resmi kuruluşlarla görüştüğünü ve çok uğraştığını biliyoruz. Kendisine her şey için çok teşekkür ediyoruz.

 

«

»

Bir Cevap Yazın