BECAUSE OF THE WHEATHER CONDITION
TOP
VIP

“VIP Yolcuların 1A Hırsı, 1A Yarışı, 1A Kavgası…”

Pilotun yeri kokpit, aşçının yeri mutfak, öğretmenin yeri sınıf, madencinin yeri maden ocakları, ülkeyi yönetenlerin yeri Türkiye Büyük Millet Meclisi… Bu kişileri diğerlerinden ayıran yüce makam, yüce makamda çalışan büyük adamlar… Madenci madenini çıkarır, aşçı yemeğini pişirir, öğretmen derslere girer, doktor hastalarını iyileştirir, avukat davalarına bakar… Yapılan iş farklı, kişiler farklı, verilen uğraş ve emek farklı. Alınan bir unvan, sarf edilen bir çaba, başarılı ya da başarısız bir sonuç vardır.

VIP yolcu olmak, bir unvan sahibi olmak… Seçilmek için düşüncelerini, fikirlerini halkın önüne sunan, halk tarafından seçilmeyi bekleyen, seçildiklerinde halka hizmet veren ve ülkenin gelişimini sağlayan kişiler… Olması gereken de bu değil midir zaten?! Sonuç iyi ya da kötü olsun, meclistekilerin görevi değil midir hizmet etmek? Bu koltukları diğer mesleklerden “büyük mevki” diye ayrıştırmanın anlamı nedir?

Ve meclis dışındaki bir koltuğu hırslarınıza alet etmenin anlamı nedir?

Diğerlerinden hiçbir farkı olmadığı halde kavgalara sebep olan, tartışmalar yaratan, gazetelere manşet olan koltuk… Hırslarına yenik düşmüş birkaç kişi yüzünden başa bela, çalışanların en büyük kâbusu olan koltuk… Doktorun, avukatın, gazetecinin, madencinin, işçinin; farklı ülke vatandaşı olan çocuğu, yaşlısı, kadını, erkeği, binlerce yolcunun şaşkınlıkla şahit olduğu tartışmalar ve kavgalarda; her şeyin suçlusu, en büyük sorumlusu 1A koltuğu…

“Uçakta 1A koltuğu nerededir? Diğer koltuklardan farklı bir yere mi seyahat eder?” diye sorarız; bildiğimiz halde. Bu kadar problem yaratmasının bir sebebi olmalıdır.

1A koltuğu uçağın sol kanadı tarafında bulunur ve ilk sırasında yer alır. Yukarıdaki şekilde yer alan Airbus uçak tipinde de görüldüğü gibi yanında bir koltuk vardır. Boyut ve ebat olarak diğer koltuklardan hiçbir farkı yoktur.

Peki, bu kadar olaylara, tartışmalara yol açmasının, gazetelere manşet olmasının sebebi nedir? Acaba bu koltuğun penceresinin olmaması mı? Çünkü, bazı uçaklarda 1A koltuğunun penceresi yoktur. Bu konu ünlü komedyen Şahan Gökbakar tarafından da eleştirilmiştir. Ama aşağıdaki fotoğrafta görüldüğü gibi kendisi tarafından takılan bir pencere ile bu sorun da çözülmüştür. Kendisine teşekkür ederiz. Ama sorun sadece pencere midir?

1A koltuğu, ülkemizin bayrak taşıyıcı firmasının bazı VIP yolculara (Özellikle Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde mevkii sahibi olan) sunduğu özel hizmetlerden biridir. Bu sebeple seyahat eden hiçbir yolcu, internet üzerinden 1A koltuğu için check-in yapamaz. Ancak uçakta VIP yolcu olmadığında ya da VIP yolcu 1A koltuğunda oturmak istemediğinde, diğer yolcular bu koltuğa oturabilir.

Havayolu şirketi tarafından VIP yolcular için tahsis edilen 1A koltuğunun, VIP yolcular arasında uygulanan protokol sırası vardır (Başbakan, Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanı, Muhalefet Partilerin Başkanları, Bakanlar…). Bu protokol sırası, bir uçakta, özellikle de business sınıfında olan VIP yolcuların sayısı birden fazla olduğunda uygulanır. Ve genellikle uçağa son anda gelen VIP yolcular sebebiyle 1A koltuğunda kimin oturacağı son ana kadar belli değildir.

Bir de bu protokol listesindeki kişilerin aynı olması durumu söz konusudur ki, bu çok sık yaşanır. Yani VIP yolcu olarak aynı uçakta, aynı statüde ve business sınıfta seyahat edecek 5 ya da 6 yolcunun olması durumu gibi. Böyle bir durumda 1A koltuğuna hangi VIP yolcunun oturacağı durumu, yolcular arasında olan bir statü yarışına dönüşür. Bu yarışta arada kalan kişi ise havayolu şirketinde çalışan ya da hizmet veren Yolcu Hizmetleri Memuru olur. VIP yolcular arasında ayrımcılık yapmakla suçlanır. Yaptıkları ayrımcılığın, çalışanların siyasi düşüncelerinden kaynakladığı da, yine VIP yolcu tarafından iddia edilir.

1A koltuğu, Yolcu Hizmetleri Memuru’nun arada bırakıldığı, suçlandığı, hakarete uğradığı büyük bir olaya dönüşür… Ama biter mi, bitmez… 1A koltuğu o kadar önemlidir ki, tartışmalar uçak içerisinde devam eder. Yolcu Hizmetleri Memuru bir yana, sıra kabin ekibine gelir. Kabin ekibi de, uçakta devam eden tartışmalardan, küfürlerden, hakaretlerden nasibini alır. Sonucu ise çalışma performansını olumsuz etkilemesidir. Kabin memurları VIP yolcuyu sakinleştirmek ve memnun edebilmek için uğraşırken, uçakta ne olduğunu öğrenmek için kendilerine soru soran diğer yolculara açıklama yapmaya çalışır.

Uçağın emniyetli bir şekilde seyahatini gerçekleştirmek zorunda olan pilot, uçak içerisinde yaşanan tüm olaylara şüphe ile yaklaşmak zorundadır. Ve konunun tam olarak ne olduğunu öğrenmeden, öğrendiklerinden emin olmadan uçuşu gerçekleştirmez. Bir de tartışmaya konu olan kişilerin VIP olması, konunun, şirket yönetiminin üst makamlarına kadar gitmesine sebep olur. Tabi bu sırada yolcular da olayı anlamaya, müdahale etmeye, fotoğraf ve video çekmeye başlar.

Tüm bunların ardından, VIP yolcu istediği koltuk olan 1A koltuğunda ya da başka bir koltukta oturup seyahatini gerçekleştirirken, olay kesinlikle kapanmaz. Yaşanan olayın sebepleri tüm çalışanlara sorulur, hatta konu ile ilgili savunmalar alınır. Olayın evrak kısmı tamamlanır; ama çalışanların motivasyonunu kimse düzeltemez. Olgun insanların haksız yere hakarete uğraması, aşağılanması kolay değildir; kalbi kırılır, gururu, onuru… Ve tüm bunlara sebep olan 1A koltuğu ve o koltukta oturan büyük adamlar… Kısacık hayatlarında başkalarının duyguları olduğunu unutan, acımasızca kalp kıran, gözyaşlarına sebep olan büyük adamlar… Şimdiden iyi uçuşlar…

Mantığını yitirmiş insanlar silsilesi… Biliyorum her zaman var olacaklar, hakaretler edecekler, aşağılayacaklar hiç düşünmeden… Diğer insanları görmeden, aileleri, çocukları, yaşlıları, çalışan personelleri hiç düşünmeden… Bazen haklı olsalar bile haksız durumuna düşecekler, sarf ettikleri küfürler kulaklardan silinmeyecek. Bazen bir yolcu tarafından videoya alınacak, bir gazeteci tarafından yazılacak… Abartılacak, büyütülecek, unutulmayacak… Nasıl unutulsun ki, nasıl büyütülmesin ki? Kimsenin kimseye hakaret etmeye hakkı yokken ve onlar kendilerinde bu hakkı görürken.

 “Küfür etme hakkını onlara kim veriyor?!” bilmiyorum. Böyle bir hak varsa bile neden onlarda oluyor, anlamıyorum. Sonrasında pişman olup özür dilemeleri de, işte en çok bu canımı yakıyor.

Yolcular pilotlara sorar, “Hangi koltuğa oturursam, uçak kaza yaptığında kurtulabilirim?” Kaza istatistiklerine göre bu sorunun kesin cevabı verilememiştir. Ama tecrübelerime dayanarak kesinlikle şunu söyleyebilirim ki “1A koltuğu en tehlikelisidir.” Çünkü kazadan bile daha beter olan bir ego gelip sizi ezebilir, yok edebilir. Kurtulma ihtimaliniz mi? İşte bunun cevabı da sizin mevkiinizdir. Siz siz olun, 1A koltuğu size verildiğinde bir kere daha düşünün.

«

»

Bir Cevap Yazın