BECAUSE OF THE WHEATHER CONDITION
TOP
Etkinlikler

“Türkiye Cumhuriyeti’nin İlk Tayyare Mühendisi Selahâttin Reşit Alan’ı Anma Töreni”

“Göklerde bizi bekleyen yerimizi almak zorundayız. Yoksa o yeri başkaları istila eder ve işte o zaman bu ülke ve ulus elden gider…”

Mustafa Kemal Atatürk

Bazen geçmişe takılıp kalırız. Nedenlerimiz farklıdır; ama bugünün mü önemi yoktur, yoksa yarının mı, bilemeyiz. Bazen de unuttuğumuz bir geçmiş vardır, hatırlamadığımız ya da hatırlamak istemediğimiz… Bir de bilinmeyen bir geçmiş vardır ki, biri çıkıp da size anlatmadan bilemezsiniz. 25 yıl boyunca Havacılık Teknoloji Merkezi, Hava İkmal Bakım Merkezi’nde  (Eskişehir Tayyare Fabrikası) çalışan ve Selahâttin Reşit Alan adını bir kere bile duymadığını, onu hiç bilmediğini söyleyen uçak mühendisi Can Erel gibi…

Can Erel havacılığa gönül vermiş biri olarak, Türk havacılığını geliştiren birinin hiç anılmamasının utancını yaşadığını itiraf eder. Onun, Selahâttin Reşit Alan’ı araştırması, hakkında makaleler yazması, onu herkesin tanıması için çaba harcaması, bugün İstanbul Havacılık Müzesi’nde Selahâttin Reşit Alan’ı Anma Töreni yapılmasının belki de tek sebebidir. Ama biri daha vardır. Can Erel’in araştırmalarını öğrenen, makalelerini okuyan, onun çabalarını gören ve Selahattin Reşit Alan için bir şeyler yapmak isteyen biri daha… Hava Kuvvetleri Müze Komutanı Sayın Yarbay İsmail Dindar.

Havacılık Müzesi’nin gelişimi için uğraşlarını sürdüren Yarbay İsmail Dindar Bey, Can Erel’in çabalarını öğrendikten sonra Selahâttin Reşit Alan’ı anma töreni düzenlemek ister ve bu isteğini de onunla paylaşır. Böylece anma töreni programı için hazırlıklar başlar. Ama büyük bir sorun vardır. Zaman çok azdır ve müze yönetiminin böyle bir tören programını yetiştirmesi mümkün değildir. Ama İsmail ve Can Beylerin çabalarıyla planlar yapılır. Ve anma törenine destek olan kurumlar devreye girer.

Kale Arge, Top Air, Gökjet Özel Havacılık Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi, İstanbul Fatih Belediyesi.

Kale Arge, Top Air ve Gökjet’in çalışmalarıyla Havacılık Müzesi gazetesi hazırlanır. Gazetede Tayyare Mühendisi Selahattin Reşit Alan’ın hayatı, Nuri Demirağ ile yaptığı çalışmalar ve Alan’ın, 1931 Türkiye Güzellik Kraliçesi olan eşi Naşide Saffet (Esen) Alan anlatılır. Daha önce yapılmayan bir çalışma yapılmış olur.

Fatih Belediyesi tarafından İstanbul Havacılık Müzesi’nden Selahâttin Reşit Alan’ın kabrine ve Tayyare Şehitleri Anıtı’na gidecek araçlar ayarlanır. Ayrıca kabirde dua edecek imam ve hayır lokması dağıtımı, yine Fatih Belediyesi tarafından üstlenilir. Böylece 13 Temmuz 2017 tarihinde Türkiye’de ilk kez “Türkiye Cumhuriyeti’nin İlk Tayyare Mühendisi Selahâttin Reşit Alan’ı Anma Töreni” yapılır.

Anma töreni, Selahâttin Reşit Alan’ın kızı Meral Hanım’ın katılımıyla başlar. Saygı duruşunun ve İstiklal Marşı’nın okunmasının ardından Can Erel, “Selahâttin Reşit Alan’a Vefa” konuşmasını yapar.

Tarihçi olmadığını özellikle belirten Can Erel, konuşmasına, Türk Havacılığı’na yaptığı katkıları ile bilinmeyen ve anılmayan Selahattin Reşit Alan’ın bilinmemesinin utancını yaşadığını söyleyerek başlar. Bugün birçok havacılık kurumunun onu hatırlamadığından, belki de hiç tanımadığından yakınır. Türkiye Cumhuriyet’in İlk Tayyare Mühendisi Selahâttin Reşit Alan’ı, Can Erel Bey’den dinlediğinizde, aynı utancı yaşayacağınızı söyleyebilirim. Bugün Türk milletinin tarihinin, çok önemli ve değerli olduğunu söyleyen kurumlar, Selahattin Reşit Alan’ı hatırlamadıkları gibi, ne yazık ki anma törenine de katılmadılar. Havacılık sektörünün hızlı gelişimi başlarını döndürmüş olmalı; ama Can Erel’in konuşmasını dinledikten sonra biraz toparlanmaları mümkündür.

Video için Not: Can Erel’in konuşma yaptığı sırada, Nuri Demirağ’ın torunu Bilge Hanım salona girer. Ve havacılık tarihçisi Stuart Kline “Kalp kalbe karşıdır” deyimini kullanır. Sıcak ve samimi ortamda yapılan anma törenini izlerken, Can Erel’in söylediği her cümleye dikkat edin. Canınız biraz yanacaktır.

 

Vefa konuşmasının ardından…

Konuşmanın ardından katılımcılarla birlikte İstanbul Havacılık Müzesi, Havacılık Uzay Merkezi gezildi. Önemli isimlerin yer aldığı gezide havacılığın tarihine ve geleceğine dair güzel sohbetler yapıldı.

İstanbul Havacılık Müzesi’nde yapılan tören sonrasında Fatih Belediyesi otobüsleri ile İstanbul Havacılık Müzesi’nden Edirnekapı şehitliğine gidildi. Sponsorların katkıları ile Selahattin Reşit Alan’ın yenilenen mezarında Fatih Hırka-i Şerif cami imamı eşliğinde dualar edildi.

Selahâttin Reşit Alan’ın mezarının ziyaret edilmesinin ardından Fatih Parkı içerisinde bulunan Tayyare Şehitleri Anıtı ziyaret edildi. Anıtın etrafında oturan insanlara hayır lokması ile birlikte Havacılık Müzesi gazetesi dağıtıldı.

Ve Tayyare Mühendisi Selehattin Reşit Alan için anma töreninin sonuna gelindi. Ama bunun bir son olmadığını ve devam edeceğini biliyorum. Geçmişi öğrendikten sonra onu kabul etmemek, ona sahip çıkmamak, kendini değerlerinden uzaklaştırmaktır. Bu durum da, bugün milyonlarca çalışanı olan ve hızla büyüyen havacılık kurumlarının istemediği en önemli şeydir.

«

»

3 COMMENTS
  • Stuart Kline

    7 yıl ago

    Gülaçtı, çok güzel bir blog oluşturdun. İlk firsatta Meral Hanım’ın yanına gidip paylaşacağım … Sevgiler…

  • Can EREL

    7 yıl ago

    İstanbul Aydın Üniversitesi’nde havacılıkta yer hizmetleri programlarında öğretim görevlisi olan sevgili Gülaçtı ŞEN’in “Türkiye Cumhuriyeti’nin İlk Tayyare Mühendisi Selahâttin Reşit Alan’ı Anma Töreni” başlıklı bu blog yazısını okudum; içinde törendeki VEFA konuşmamın tamamını gösteren filmini de keyif ile izleyerek…
    …biraz önce de sevgili Stuart KLINE ile o tören öncesi yaptığınız söyleşi filmini izlemiştim benzer heycan ile…

    Kutlarım sevgili Gülaçtı farkındalığın ve girişim gücün için, teşekkürler paylaşımına

    Ne güzeldir işbirliği; hele havacılıkta ve uzay alanında nasıl da gereklidir…

  • Gülaçtı Şen

    7 yıl ago

    AUTHOR

    “Ne güzeldir işbirliği; hele havacılıkta ve uzay alanında nasıl da gereklidir…” Bu cümle o kadar önemli ve değerli ki, umarım havacılığa gönül veren insanlar, sektörde yer alan çalışanlar, bu iş birliğinin önemini anlayacaklardır. Sevgili Stuart ve Can Bey, sizlerle tanıştığım için çok şanslıyım. Öğreneceğim çok şey olduğuna inanıyorum. İyi ki varsınız.

Bir Cevap Yazın